15 Ekim 2016 Cumartesi

YEDİ KÖK SOY…



birine kızdığınızda ne dersiniz?

“hay senin gelmişini geçmişini…yedi ceddini…”

yedi cet?

yani, babanın dedesinin dedesinin dedesi…

acaba?

peki nedir yedi cet? yedi kök soy?

kabaca tanımlayacak olursak dünya’ya hakim olan varlıklar topluluğudur bu…yani, insaoğlunun yedi ceddidir…



dünya üzerinde günümüz insanoğlu ortaya çıkana dek geçmiş evreler vardır…insanlığa ulaşan, günümüz beşeri sistemini oluşturmaya giden ve milyonlarca yıl süre gelen bir değişim ve gelişim…

ilk kök soy, Polarean soy olarak adlandırılır teozoflarca…polorean ırkta insanoğlu tanrısal bir varlıktı, etten, kemikten değildi.

ikinci kök soy, Hyperboreadır…Hyperborea’nın en önemli özelliği ise çift cinsiyetli olmasıdır. Hyperborea insanları günümüz insanlarına göre bir hayli iri cüsselere sahip birer devdi…

üçüncü kök soy, lemurya soyu…yani efsanevi mu kıtası insanları. lemurya’lılar da devdi…lakin Hyperborea’lardan ayrılan en önemli özellikleri artık kadın ve erkek olarak cinsiyetleri ayrılmıştı…insanlar çiftleşerek üreyebiliyorlardı…
pasifik adalarındaki devasa yapıları, mısır piramitlerini, güney amerika uygarlıklarının akıl sır ermeyen eserlerini yapanlar üçüncü soy ırkına mensup insanlardı…

dördüncü kök soy; atlantis insanı…
bu evrede insanoğlu medenileşti, medeniyetler kurdu, hayvanları evcilleştirdi…daha önceki soyların efsaneleri ile kendilerine özgü bir inanç sistemi geliştirdiler…

beşinci kök soy; günümüzde halihazırda süregelen insan soyudur…
dinler ortaya çıkmış, diğer kök soyların efsanevi anlatımları birer inanç haline gelmiş, devletler kurulmuş, yıklımış, insanoğlu kendi kanunlarını, yasalarını yapmaya başlamıştır…



peki ya altı ve yedinci kök soylar?

şu günlerde 5. kök soydan, 6. kök soya geçiş evresini yaşamakta insanoğlu…
tanrılara kafa tutmakta, artık bilimin tanıdığı imkanlarla kendi dünyalarını yaratmaya, dünyanın ve evrenin sırlarına haiz olmaya başlamışlardır.

6. kök soy bir geçiş evrimi olacak ve insanoğlunun gelişim ve değişimi yedinci kök soy ile son bulacaktır…
6. kök soy sürecinde insanoğlu tanrısal yeteneklerini keşfedecek, bugün akıl sır erdiremediğimiz yetilere sahip olacaktır.
altın çağ’a belki binlerce yıl var ama altın çağ’ı müjdeleyen günlere çok yaklaştık artık…

7. kök soy devrinde her bir insan artık birer tanrı haline gelecektir…

sübhaneke dinimiz amin.

“inna lillah ve inna ileyhi raciun…”

allah’tan geldik allah’a dönüyoruz…tanrı gibiydik, yine tanrı gibi olacağız…

hep söylüyoruz ya,
“bakmak ile görmek arasında fark vardır” diye.

kimisi bu durumu tanrı’nın, yüce yaradanın varlığına bağlar, kimisi de…
neyse.

lafı uzatmayalım.

sen nasıl bakıyorsan öyle görürsün.

ama farklı bakmakta, baktığını görmekte fayda var…

ne diyor ayet?

inna lillah ve inna ileyhi raciun

iddia edilen meali;

Şanı yüce olan Allah’a hamdolsun! Biz, O’ndan geldik ve yine O’na döneceğiz…

öyle diyorlar…



şan, yüce kelimeleri nerede geçiyor orası ayrı muamma.

ama anlam olarak, “allah’tan geldik, allah’a döneceğiz” çıkarımı yapıyor islami kaynaklar…

kelime anlamı bu zira. tercümesi bu…

lakin buradaki allah’ı tanrı kabul edersek-ki asıl tercümede öyledir, ilah=tanrıdır- bu cümleden farklı bir anlam da çıkarabiliriz.

görüldüğü üzre bu ayetin asıl mealinin ne olduğu gayet açık.

insanoğlunun evrim sürecini ve yüzbinlerce yıldır süregelen bu evrimin yine asıl geldiği yere, yani insanoğlunun tanrısal kişiliğe bürüneceğine dem vurulmuş.
tabii sağdan soldan aşırma ayetlerle dolu olan kuran mistisizminin bunu düşünmesi imkansız.

diğer mucizevi bahislerde olduğu gibi bu ayet de sümerlerden, mısırlılardan alıntıdır…

ama her zaman dediğimiz gibi. bakmakla görmek arasında fark olduğu gibi, okumakla algılamak, okuduğunu yorumlamak arasında da farklar mevcut.

gönül isterdi ki bu ayeti kelimeyi fethullah hoca gibi gözlerim yaşlı şekilde yorumlayıp, tribünlere oynayayım. ama riyakar olmayı kitabımız yazmadı henüz…gerçek bildiğimiz ne ise nacizane onu yazmaktır boynumuzun borcu.

ha şimdi çıkar bir arkadaş, “yok yanlış yorumluyorsun, cümle mealen tam anlaşıldığı gibi yorumlanmalı” diyecek.

o zaman da diğer iddia edilen kuran ayetlerini yalanlamış olacak böyle diyen.

misal; “kadınlarınızı dövün” ayetinde olduğu gibi.
pek muhterem müslüman kardeşlerimiz bu ayetin aslının bu olmadığını arapça’nın yazıldığından farklı anlamlar ihtiva ettiğini iddia ediyorlar ya her zaman.
bundan dolayı da allah ile aralarına şarlatanlar koyup “hocaefendi” diyorlar ya zaten…

neyse…
anlayan anlamıştır.

insan tanrıydı…yine tanrı insan olacak;
DEVEMINI OKU →

17 Eylül 2016 Cumartesi

Necronomicon




necronomicon ile ilgili görsel sonucu

Necronomicon nedir? O kadar çok ismi var ki ve hakkında o kadar çok efsane oluşmuş ki, bırakın kendisini hakkında yazılanlar ciltleri dolduruyor; “Arabın Kitabı”,”Ölü İsimlerin Kitabı” veya “Ölülerin Çağrı Kitabı” ya da “Çıldırtan Kitap” kısacası bu bir mitik kitap.
Yazarının adı El Hazret veya El Azif. Yani meşum yazar Şamlı bir Arap. İnançlara ve de bilinenlere göre Necronomicon gerçek bir büyücünün el kitabı ve hiç şakası yok. Bazılarına göre, böyle bir kitap hiç yok, sadece Amerikalı korku yazarı Lovecroft´un hayallerinin ürünü, bazılarına göre ise var ama yerini kimse bilmiyor. Kısacası Necronomicon, tam manasıyla gizem dolu.
Necronomicon´un yedi cilt olduğu ileri sürülüyor, aslı 900 sayfanın üzerindeymiş, her cildinin 125 sayfa civarında olduğu düşünülebilir. Peki bu garip kitap nerede ve ne zaman yazıldı? Necronomicon´un MS 730´da Şam´da Abdül El Hazret tarafından yazıldığı biliniyor. Öyleyse El Hazret kimdir? Çok az bilgi var, onun çoğu da Necronomicon´un içinde; Hep yolculuk yapar çok okurmuş, İskenderiye´den Pencap´a kadar dolaşmış, onlarca dil konuşur ve öğrencilerine dünyanın her yerinden araştırıp öğrendiklerini anlatırmış. Metodları Heredot´u ve hatta Bruno´yu anımsatıyor. Nostradamus´un ünlü “Yüzlükler” inin ilk iki dörtlüğünde anlattığı metodun kaynağı uzmanlara göre Necronomicon´dan alınmıştır;
1. GECEYARISI, GİZLİ ODAMDA YANLIZ ÇALIŞIRKEN, OTURURUM ÜÇ AYAKLI PİRİNÇ SEHPADA, KÜÇÜK BİR IŞIK GELİR İNSANSIZ YERDEN, DÜŞÜNCEMİ AYDINLATIR, TALİHİMİN BOŞ YERE OLDUĞUNA İNANMIYORUM.
2. ASA ELLERİM ARASINDA, KONUŞULUR BRANCHES ORTAMINDA, SU HAREKETLENİYOR, LİMBE, ETEĞİNDEN AYAĞA, BİR BÜYÜK KORKU, İÇTEN BİR SES, FARKLI BİR TİTREME, İLAHİ IŞIK, KUTSAL HABER ARTIK YANIMDADIR.
Büyü veya daha doğru bir tanımla majikal kehanet için çağdaş araştırmacılar bilincin açılması ve güncel etkilerden kurtulabilmesi için belli uyuşturucuların kullanıldığını belirtiyorlar. Bunun bir formülü de ele geçirilmiş; “Günnük, aselbent, diktamnus, haşhaş kökleri, afyon” gibi maddeler kullanılıyormuş. Kaynak Columbia Üniversitesi´ nin inançlar ve yöntemlerle ilgili araştırma raporlarından alınma. Yani Necronomicon sadece bu yönden geleceği görebilmenin yolunu da gösteriyor veya öğretiyor. “Çılgın Arap” El Hazret´in çağının çok ötesinde olduğu da anlatılmakta, çünkü bu Necronomicon sayesinde geleceği gördükten sonra çağının dışında kalmış veya uyum sağlayamamış, ona çılgın denmesinin nedeninin altında çağına göre alışılmadık biri olması yatıyor.
necronomicon ile ilgili görsel sonucu
İnsanı çıldırtıyor ama nasıl?
Bir diğer kaynağa daha bakalım, Yunanlı Yeni-Platonist filozof Proclus (MS 410-485), astronomi, felsefe, matematik ve metafizik uzmanıydı ve kullandığı büyü yöntemleriyle Hekate adlı mitolojik tanrıyı görebildiğini yazıyordu. Proclus, Eski Mısır ve Kalde gizem öğretilerinden yararlanmıştı ve Proclus´un yazılı yöntemlerinin tamamen El Hazret´in eline geçtiği ve Necronomicon´a aktarıldığı da söylenmekte. Neyse, biraz da bu garip kitabın basılı olup olmadığına veya basım tarihçesine kısa bir göz atalım.
Hiçbir Arap kaynağında Necronomicon´un çıkış bilgisi yok. Araştırmacı ve tarihçi İdris Şah, kitabı Hindistan´da Deobund´daki, Mısır El Azhar´daki ve Mekke´deki antik kitaplıklarda araştırmış ama başarılı olamadığını yazıyor. 1487 tarihli bir Latince belgede Dominikan Rahip Olaus Wormius imzasıyla Engizisyon´un ölümcül ismi Kara papaz Torquemada´nın İspanyol Yahudileri´ne zulmederken, Necronomicon´u ele geçirdiği ve İtalyanca´ya çevirttiği belirtiliyor. Wormius´a göre, kitap son derece tehlikeli ve okuyan insanı olağanüstü etkiliyor ve aklını başından alıyor. İçindeki bazı bölümlerde Tevrat´ın Yaradılış Bölümü´n deki gizli ve şifreli bölümlerin açıklamalarının bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda insanın çıldıracağını da belirtiyor.
Çıldırtan kitabın izinde..
Wormius, kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki, Spanheim Başrahibi Johann Tritheim´ a yollamış ama sonra Wormius ekliyor; “Çeviriyi yaktım, bu Tanrı´ya küfürdü, gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu, İnsanlar buna hazır değiller, daha çok zaman gerekiyor.. Ama başka kaynaklar Necronomicon´un yok olmayıp Vatikan´a yollandığını yazmaktalar. Yüzyıl kadar sonra 1586´da, Wormius´a ait kopya Prag´da ortaya çıktı. Ünlü İngiliz majisyeni Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly bu kez Necronomicon´u ele geçirdiler, söz edildiğine göre Dee ve Kelly “Necromancy” denen ölüleri mezarlarından kaldırma deneylerine ondan sonra başladılar. Ama bir bomba daha duyuldu, Necronomicon´da simya yoluyla altın yapma yöntemleri de vardı.
Dr. Dee, Necronomicon´u İngilizce´ye çevirip Manchester´de Christ´s College´e bıraktı. Sonra büyük koleksiyoncu Elias Ashmole eliyle Oxford´da Bodleian Library´de yer aldı. Ve şu anda da Londra´da British Museum´da Necronomicon´un bir kopyasının bulunduğu müze kayıtlarında yer alıyor.
Bildiğimiz her şeye aykırı..
Ne var bu korkunç kitabın içinde? Ulaştığımız kadarıyla bildiklerimize bir göz atalım;
* Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler vardır. El Hazret kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat´daki “Yaradılış” bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlikler olmasına rağmen Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler ise kutsal kitabın aslından çok uzak. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü anlatılıyor.
* İnsan ırkı, dünyadan önce başka bir yerdeydi. Buna başka kürelerden gelme denmekte. Neo-Platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgün yaşam formları bulunmaktadır. Bu yaşam biçimlerinin özellikleri kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenirler.
* Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanılarak, eskilerle ilişki kurulabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinmeli ve bunun farkında olmalıdır.
Hitler kitaptan yararlanamadı…
Necronomicon´un bilinen kopyaları kayıp görünüyor, bazı kaynaklar Adolf Hitler´in okült ilgisi sonucunda kitabın bir kopyasını ele geçirdiğini belirtiyorlar ama sonrası bilinen bir şey, Führer´in sonu efsaneye göre Necronomicon´dan yararlanmışa benzemiyor. Dee´nin Bodleian Müzesi´ndeki çevirisi 1934´den sonra yok oldu, belki de Hitler´e giden kopya oydu. British Museum önceleri çalınmalardan söz ediyordu ama bunun doğru olmadığı anlaşıldı, Wormius baskısı oradaydı ama nedense kataloglardan silindi ve yeraltı depolarına kaldırıldı.
necronomicon ile ilgili görsel sonucu
Hatta bir iddiaya göre çok değerli eşyalar klasmanına alınarak 1940´larda Kraliyet mücevherleriyle beraber Galler´de özel bir şatoya saklanmıştı. Sonra tüm dünya kitaplıkları Necronomicon ile ilgili kaynakları ve belki de kopyaları saklamak için sanki söz birliği ettiler. Necronomicon´ın çıldırtması anlaşıldığı kadarıyla sanıldığı gibi değil, sadece bildiğimiz, inandığımız her şeyi reddetmesi ve gerçeklerin çok farklı ve belki de çok acımasız olması yüzünden okuyanlar şoka giriyor olabilir. Ötesi, gizemin hala sürdüğünün gerçeği, kimbilir ne zaman kadar? Herhalde, kendimizden, ne için varolduğumuzdan ve geçmişimizden korkmamayı öğrenene kadar da Necronomicon´u göremeyeceğiz.
DEVEMINI OKU →

15 Eylül 2016 Perşembe

Milyon Dolarlık Tablolar! Sanat Eserleri Neden Bu Kadar Pahalıdır?

Sanat eserlerine verilen milyonlarca dolarların neden verildiğini anlamıyor musunuz? Sanat neden bu kadar pahalı?

Sanat eserlerinin neden bu kadar pahalı olduğunu anlamak için biraz sanat tarihi bilgisi gerekmektedir. 
İçerikte sizlere sanat ve para ilişkisini ve sanat eserlerin neden bu kadar pahalı olduğunu anlatmaya çalıştım.

Sanat ve para

Sanat ve para
Paranın sanatı sevdiği bir gerçektir. Sanatta parayı hep kendisine çekmiştir... Haberlerde ya da sosyal ağlarda ara ara karşımıza çıkan bir haber vardır;
"Milyon Dolarlık Tablolar."
Resme baktıkça bunun nasıl bu kadar pahalı olabileceğini, aynısını yeğeninizin bile yapabileceğini düşünürsünüz (!)
Ancak fiyatı milyon dolarlara tekabül etmektedir. Girişte de yazdığımız gibi sanat eserlerinin neden bu kadar pahalı olduğunu anlamak için biraz sanat tarihi bilgisi gerekmektedir.

O meşhur tablo ile başlayalım

O meşhur tablo ile başlayalım
2012 yılında Polonya asıllı Amerikalı ressam Mark Rothko'nun bu eseri 86.9 milyon dolara satıldı.
Genelde pahalı sanat eserlerinden bahsediliyorsa mutlaka orada Rothko adı da geçmektedir. 
"Ya adam dümdüz boyamış resmen, badana gibi tuvali milyon dolara satılmış" dediğiniz resim kesinlikle bir Rothko eseridir.
Peki baktığınız zaman hiç bir şey anlatmıyor dediğiniz bu eser neden bu kadar pahalıdır? İnsanlar çıldırmaya başlamış ya da para fazla mı gelmiştir?
Her ikisinin de yanıtı hayırdır. Mark Rothko'dan daha önce şu) yazımda bahsetmiştik. 
Mark Rothko soyut dışavurumcu bir ressamdır. Dışavurumculuk özetle doğanın insan ruhundaki yansımasını ele alan bir akımdır. Soyut dışavurumculuk da ise herhangi bir betimleme, bir şeyleri resmetme kaygısı yoktur. 
Bu akımda aşırıya kaçan bir sadelikte ruh duygulanımlarını yalnızca bir renk ve belli belirsiz şekillerle anlatabilirsiniz. Soyut Dışavurumculuğun ülkemizdeki en önemli temsilcisi ise Bedri Baykam'dır.
Rothko'nun da derdine düştüğü kaygı budur. Resimlerinin karşısına geçen insanlara bir şeyler anlatmak yerine, bir şeyler hissettirmeyi amaçlamaktadır. 
30 yıla yakın ciddi anlamda maddi sıkıntılar çekmiş, Yahudi olduğu için memleketinden kaçmış, ömrünün son 10 yılında ölümü saplantı haline getirmiş ve intihar ederek yaşama veda etmiştir.

CIA etkisi

CIA etkisi
Öte yandan ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, dünyanın lideri olma derdinin önünde bir engel bulunmaktadır; "Kültür ve Sanat"
Çok fazla göç almıştır, yoz bir kültürü olduğu düşünülmektedir. İstihbarat teşkilatı CIA'in kurulduktan sonraki ilk başarılı operasyonu ne yazık ki sanat üzerine olmuştur. 
Başta Rothko gibi büyük ustaları, o dönemlerde fazlasıyla desteklemiş, büyük müzayedelere, galerilere, müzelere sergiler düzenlemesini gizlice sağlamışlardır. Rothko, ABD kapitalizmine karşı bir sanatçıydı. O öldükten sonra eserlerinin bu kadar değerleneceğini tahmin etmiş midir bilemeyiz.
Ancak İkinci Dünya Savaşı sonrası sanat eserleri özel bir koleksiyon konusudur. Alıcılar bir zamanlar Rothko'nun yüzüne bile bakmazken şimdi bir Rothko için ruhlarını satmaya hazırlardır şüphesiz.

Çığlık!

Çığlık!
Bir diğer milyon dolarlık haberleri çıkan esere geçelim.
Norveçli Dışavurumculuk akımının babası Munch'un Çığlık tablosu... 119 Milyon dolarlık (321 milyon Türk lirası) bir esere bakmaktasınız.
(Bu eserin ne anlattığı ve dışavurumculuk akımının ne olduğunu daha önceki yazılarımda epey bahsetmiştik. Profilimden ulaşılabilir.)
Güzellikten öte rahatsız edici olan bu tablo neden bu kadar pahalıdır ?
Bunun nedeni yapan sanatçısıdır. Yani Edward Munch imzası taşıması, dışavurumculuğun neredeyse simgesi haline gelmesi, fiyatını astronomik yapmaktadır. Alıcılar burada eserin ne anlattığını akıllarına bile getirmemektedir.
İmzası ve eserin kendisi zaten onu paha biçilemez yapmaktadır. Özellikle müzeler ünlü bir tabloyu koleksiyonlarına katarak izleyicileri kendisine daha rahat çekebilmektedir.
Düşünün ki ülkemizde bir müze bu eseri satın aldı. Yerli yabancı ne kadar ziyaretçisi olacaktır bir fikriniz var mı? En kötü yanı ise eğer müzeye değilde özel koleksiyona girmişse eser geçmiş olsun. Artık bir kurum değil şahıs malıdır ve onunla istediğini yapmakta özgürdür. Büyük ustaların çoğu eserleri özel koleksiyonlarda olduğundan, istediğiniz de gidip görme şansınız yoktur.
Ancak sanat izlenmek için değil midir ?

Bir yatırım aracı olarak sanat

Bir yatırım aracı olarak sanat
Sanat eserlerinin bu kadar pahalı olmalarının nedenlerinden biri de sanatın uzun vadede kolay kolay asla zarara uğramamasıdır. Yani aldığınız bir eser zaman içerisinde daha da pahalılaşacaktır.
Ve böyle olması için ille yıllar öncesinde yapılmasına gerek yoktur.
Kim alıyor, neden alıyor resimleri?
Durumu en basit hali ile aktarmaya çalışalım.
Ülkemizde sanat eseri satın alan kitle belirlidir. Bir kısmı koleksiyoner olarak sizden bir kaç resim alır, aslında yatırım yapmaktadır. Uzun vadede sizden aldığı eserleri çok daha pahalı fiyattan satabileceğini bilmektedir. 
Beğendiği için alıp duvarına asan sanat severler de bulunmaktadır elbette. Ancak sanata asıl yön veren, bir anda genç sanatçıların yıldızını parlatan galeriler ve koleksiyonerlerdir. Üçten aldığını yarın beşten satacaktır.
Özetle sizin isminize yatırım yapmaktadırlar. Müzayedelere giren bir eseriniz bir anda hak ettiği değerinin kat ve katlarına satılabilir. Tabii bu genç bir sanatçı için risktir. Bir anda yükselmek sert bir düşüşle sonuçlanabilmektedir.

Eser mi, sanatçı mı önce gelir?

Eser mi, sanatçı mı önce gelir?
Picasso hayatı boyunca binlerce tablo yapmıştır. Gerçek anlamda üretken bir sanatçıdır.
Peki Picasso'nun her bir eserini tek tek sanat eseri olarak nitelendirebilir miyiz? 
Bu soru bugün halen sorulmaktadır. Ve yanıtı belirsizdir.
Ancak bilinen bir şey var ki eğer şu anda büyük annenizin evinde, imzalı bir Picasso varsa A4 boyutunda bile olsa, artık milyonersiniz demektir. Çünkü önemli olan şey eserin kendisinden ziyade altındaki imzadır. Eserlerin pahalı olmalarının en önemli nedenlerinden biri eserin sahibinin kim olduğudur.

Sonuç olarak

Sonuç olarak
Sanat eserlerinin astronomik derecede pahalı olmaları sanatçılarının istediği bir şey değildir. 
Hiç bir sanatçı para için resim yapmamaktadır. Bundan dolayıdır ki tarihte çoğu sanatçının kıymeti öldükten sonra anlaşılabilmiştir.
Günümüzde bu algı kırılmaya başlasa da, sanatçı, tuvalinin karşısında kendi kaygılarını özgün bir dille işler, izleyicisine sunar ve ardından hayatta kalmak ve üretimini devam ettirebilmek için çalışmalarını satar.
Ülkemizde de henüz bilinen bir alan olmasa da Avrupa'da insanlar boş arsalara değil, sanatçılara yatırım yapmaktadırlar. Bu sayede sanatçılar daha da tanınır, dünyaya ulaşır ve tarihteki yerlerini alırlar.
Bundan sonra yine pahalı tablo haberleri ile karşılaşırsanız, bu okuduklarınız aklınızda bulunur ümidi ile...
Sanatla kalın..
kaynak: onedio.com
DEVEMINI OKU →

Tüm Bilinmeyen Yönleri İle İnternetin Gizemli Arka Sokağı Deep Web


Nedir bu 'deep web' dedikleri?
Kişisel sunucular kullanarak herkesin erişimine açık olmayan özel ağlarda barınan sitelerin olduğu, bildiğiniz internetten farklı bir alandır. 
Bilgisayarınızı açıp, Google'da aramalar yaparak web'deki tüm verilere erişebildiğinizi düşünüyorsanız, bu yazıyı okuduğunuzda anlayacaksınız ki gerçekten yanılıyorsunuz.

2. Arama motorlarının sınırlarının bittiği yer

Arama motorlarının sınırlarının bittiği yer
Deep web'e Google, Yahoo, Bing ya da diğer arama motorları ile giriş yapılamaz. Bu dünyada boy gösteren tüm siteler, arama motorları tarafından indekslenmediği için -yani arama sonuçlarında gösterilmediği için- o kapsamda yer alır.
İndekslenmemelerinin sebebi ise, kullanıcı güvenliğinin olmaması, suç kapsamına giren içerikler vb şeklinde sıralanabilir.

3. Erişilebilir web'in arkasında bir dünya

Erişilebilir web'in arkasında bir dünya
Buzdağının görünmeyen yüzü olarak ifade edebileceğimiz deep web'in içeriği, erişilebilir internet (arama motorları ile) ile karşılaştırıldığında çok fazladır.
Sosyal medya mecraları, haber siteleri, bloglar, oyun, film - dizi siteleri ve aklınıza gelebilecek her türlü erişilebilir web içeriği, tüm internet içeriğinin yalnızca % 4'ünü oluşturmaktadır.
Buzdağının görünmeyen yüzü deep web, işte böyle büyük bir dijital ortamdır.

4. Deep web'e nasıl girilir?

Deep web'e nasıl girilir?
İnternetin arka bahçesi deep webe girmek için özel tarayıcılar kullanmak gerekiyor. 
Günümüzde bunun en popüler yolu Tor Browser. Tarayıcıyı bilgisayarınıza kurduktan sonra, deep webe giriş yapabilirsiniz.Ancak sonraki aşamada standart internet kullanımındaki gibi Google'a girip arama yaparak bir şeylere ulaşabileceğinizi düşünmeyin. Tor, anlık olarak konumunuzu değiştirir, Brezilya'dan ya da İsviçre'den giriş yapmış gibi görünürsünüz ve anonimliğinizi koruyabilirsiniz. Bunun için, VPN servisleri gibi tercih edilen bir yapıdır. 
Tor ile bilinen popüler dizinlere girebilirsiniz, ancak bu şekildeki erişiminiz çok kısıtlı olacaktır. Tüm sitelerin, .onion uzantılı değişken adresleri olur. Bu sitelere ulaşmak için de, belirli liste sitelerine ulaşmanız gerekiyor. Standart domainler, standart url'ler yerine,aksjhdksjh6543.onion gibi adresler görebilirsiniz. 

Deep webin Wikipedia'si 

Yalnızca yönlendirme ile giriş yapabileceğiniz sitelere ulaşmak için, deep webin 'görünen yüzü'nün giriş kapısı Hidden Wiki'ye girebilirsiniz. Bu dünyayı merak edip de girmeye karar verenlerin uğradığı ilk nokta orasıdır. hiddenwiki.org adresinde, derinlere ilişkin bilgiler yer alır. Ancak orası da dahil olmak üzere, içeriğin çok büyük bir kısmı İngilizcedir.

5. Deep web'e girmek bir suç mu?

Deep web'e girmek bir suç mu?
Ne tarayıcı olarak Tor kullanmak, ne de deep webe girmek bir suçtur. IP adresinizi, güçlü altyapısı ile anlık olarak değiştiren bir anonimite aracı olan Tor Browser ile standart internet erişimi de sağlayabilirsiniz, tercihinize kalmıştır.
Deep webin legalliğine tekrar dönersek, evet girmek legaldir. Ancak % 95'inin illegal olduğu bir dünya olduğunu da unutmamak gerekir.

6. İnternetin derinliklerinde sizi ne bekliyor?

İnternetin derinliklerinde sizi ne bekliyor?
Bir bilgi okyanusu olarak düşünülebilecek internette, bir arama yaparken ağ attığınızı düşünebilirsiniz. Yüzeydeki bilgilere erişim kolaydır, ancak derinlerde ne olduğunu asla bilemezsiniz. 
Deep web için 'kimsenin erişemediği, ancak çok önemli, faydalı' verilerin bulundu bir dünya düşüncesi bazıları tarafından dile getirilmektedir. Ancak tüm sitelerin kişisel sunucularda bulunduğu bu dünyada, herhangi bir denetim, kontrol, takip vs. söz konusu olmadığı -ya da çok çok zor olduğu için- aklınıza dahi getiremeceğiniz, uç noktalardaki içeriğe de sık rastlanır. 

Kimler kullanıyor?

Dark net olarak da bilinen bu dijital ekosistem hacker’ların, bilim adamlarının, uyuşturucutüccarlarının, katillerin, fizikçilerin, politik aktivistlerin, hükümetin, polisin, teröristlerin, sapıkların, veri tüccarlarının, kaçakçıların ve buna benzer pek çok insanın barındığı bir yer. 
Yasaklı, gizli kitapların pdf'leri ya da işe yarar, herhangi bir illegalliği bulunmayan içeriklerin, genel deep web ekosisteminde çok küçük bir yer kapladığını söylersek yanlış olmaz. Ve tabii ki, alıcı, satıcı kılığında birçok polisin, ajanın da 'meraklıları' beklediğini söyleyebiliriz. (iddialar var)

Deep web ve hizmet sektörü

  • Aklınıza dahi gelmeyecek ilanlarla karşılaşabileceğiniz bu dünyada, istediğiniz bir şeyi bir hırsıza çaldırabilirsiniz. Hırsızlığı yapıp, size o anın videosunu göndermeyi taahhüt edenler var. 
  • -Sahte parantezinde- pasaport, vize ve ehliyetler adınıza hazırlanıyor.
  • Tabancalara ya da tüfeklere ulaşmak zor değil, ancak deep web'de ağır silahların, özel yapım silahların satıldığını görebilirsiniz. Polislerin ve ajanların cirit attığı bir dünyada, deep web'den 5-1 sipariş etmek ne kadar mantıklı, orası tartışılır tabii.
  • Kara para aklama hizmeti sunulmaktadır. Anlayacağınız üzere Bitcoin ile. 
  • Deep web'in küçük esnafı hackerlar, FacebookTwitter ya da mail hesapları hacklemeyi vaat ediyor. Siber hırsızlar ise, çalıntı kart bilgilerini satabiliyor.  
  • Kiralık katiller, istediğiniz kişiyi ortadan kaldırabileceğini iddia ediyor.

7. Resmi para birimi: Bitcoin

Resmi para birimi: Bitcoin
2014'te dijital dünyada en çok ses getiren olaylardan birisi 'Bitcoin' olmuştu. Mazisi daha da eskilere dayanan dijital para birimi Bitcoin, bir anda değerini 1000 dolardan yukarıya taşıyınca, dünyanın dikkatini çekti. BTC'nin popülerliği ile birlikte, yatırım amaçlı alım satımı da başlamış olsa da ortaya çıkış süreci ve kulanım alanı yine deep webe dayanır. 

Devletlerle bağlantısız, takip edilemeyen 'Bitcoin'

Deep webin resmi para birimi olarak söz etmemizin sebebi, başta yine daha detaylı bahsedeceğimiz Silk Road gibi 'deep webin alışveriş siteleri' olmak üzere, ödeme yaparkentercih ediliyor olması. Alım satımı yasal olmayan birçok uyuşturucu madde, silah, veri (çalıntı kart ve hesap bilgileri gibi) ya da sahte belge (pasaport, kimlik vs.) Bitcoin ile alınabiliyor. 
Eğer havale, eft yaparsanız -ki zaten bu seçenek haliyle sunulmuyor-, FBI yine size selam verebilir. 
Bitcoin, trend olduğu günleri geride bıraktı. Ancak hala konuşuluyor, hala değerli bir para birimi. Şifrelenmiş dijital cüzdanlarınızda saklayabileceğiniz BTC'lerle standart döviz yatırımı gibi alım satım da yapabilirsiniz. Şu an değeri TL bazında 580 TL civarında. Aynı zamanda alt coin olarak adlantıdılan Litecoin, Dogecoin gibi dijital para birimleri de piyasada.

8. Web'in katmanları teorisi

Web'in katmanları teorisi
İnternet, bir bilgi depolama sistemi değildir. Belirli terminaller arası iletişim, veri aktarımıdır. Deep web denen dünya da, esasında insanların kendi sunucularını kullananarak, içeriklerine herkes ulaşamasın diye geliştirdikleri kapalı ve özel bir ağ. Erişilebilirliğe göre, deep web ve şu anda içinde bulunduğumuz standart dünyanın yer aldığı katmanlar şu şekildedir;

Seviye 1 (Surface web)

Özel bir tarayıcı kullanmadan erişilebilen, yüzeydeki web. Sosyal ağlar, haber siteleri ve şu ana kadar Google'ı kullanarak giriş yapmış olduğunuz tüm siteler. 

Seviye 2 (Bergie web)

Arama motorları ile erişemeyeceğiniz web içerikleridir. FTP serverlar, indekslenmeyen yetişkin (+18) içerikler bu seviyede yer alır. Arama motorları ile bu içeriklere ulaşmanız neredeyse imkansızdır, çünkü ya arama engeli almışlardır ya da sırada en sona atılmışlardır. 
bundan sonraki seviyeler için proxy kullanmanız gerekmektedir

Seviye 3 (Deep web)

Proxy seviyesi
Seviye 3 iki gruba ayrılır. İlk grupta yer alan proxy ile erişilebilen siteler, .onion uzantısına sahip olmayan ancak arama motorları tarafından engellenmiş, illegal içeriğe sahip her türlü sitenin bulunduğu kapsamdadır. Yasadışı araştırma sonuçları, hacker gruplarına ait içerikler, suikast videoları, rahatsız edici adult içerikler, VIP dedikodular, PC güvenliği ile ilgili konular bu seviyede yer alır.
Tor seviyesi
Deep web dünyasının gerçek sınırları burada başlar. Siteler kişisel sunuculardadır ve .onion uzantılarına sahiptir. Erişiminizi arama motorları ile değil, yalnızca dizinler üzerinden yönlendirme ile sağlayabileceğiniz deep web sitelerinin içerikleri, 'ağırlıklı olarak şehir efsanelerine dayanıyor olsa da' şöyledir:
Hacklenen sunucuların verileri, data tüccarları, gizli devlet belgeleri, wikileaks belgeleri, casuslar tarafından satılan devlet sırları, terör örgütlerine ilişkin belgeler, bomba ve silah eğitimleri, federal bilgiler, istihbarat bilgileri, illegal bilimsel araştırmalar, bilim adamları, shell network, assembly programcıları, gerçek hackerlar, microsoft gizli ağ bilgileri, güvenlik ve data analistleri vb.
Bu siteler kişisel sunucularda ve genellikle html kodlama ile hazırlanmış sitelerde yer alır. Site sahipleri sunucularını korumak için her şeyi yapabilirler.

Seviye 4 (Charter web)

Seviye 4 de iki grupta incelenir, Tor Browser kullanarak giriş yapabileceğiniz ilk düzeyde, hiddenwiki ya da diğer standart dizin siteleri üzerinden kolaylıkla ulaşamayacağınız adresler yer alır. Bu sitelerin içeriklerine yönelik iddialar şu şekildedir; (iddialar demek gerekiyor, çünkü deep web şehir efsaneleri ile de dolu bir dünya, aşağıda yazanların önemli kısmının kanıtı yoktur)
Gizli şirket ve piyasa bilgileri, önceden belirlenmiş milyonluk bahis sonuçları, milyar dolarlık satışlar, dünyaca ünlü silah kaçakçıları, tank – füze- savunma sistemi satışları, yasaklanmış filmler – videolar – kitaplar – müzikler, üst düzey görevlerde bulunan devlet casusları, önemli ses kayıtları, paralı askerler, paralı ordular, paralı özel timler, kara kutular, aşırı illegal ve yasaklanmış adult içerikler, devlet görevlilerinin seks kasetleri, detaylı gizli wiki ansiklopedileri, insan ticareti, uyuşturucu ticareti, yasaklanan kimyasalların ve ilaçların ticareti, kan bankalarından kaçırılan kanların ticareti, çocuk pornoları, yamyamların – vampirlerin öldürmek için insan arayışları, illegal deneyler için insan denek aranması...
Buraya kadar bahsettiğimiz kısma her internet kullanıcısı, Tor Browser ile girebilir, ancak bundan sonrasında...

9. Erişim sağlamak için bir web tarayıcısına değil, özel cihazlara ihtiyaç duyulan 'Kapalı Sistem'

Erişim sağlamak için bir web tarayıcısına değil, özel cihazlara ihtiyaç duyulan 'Kapalı Sistem'
Her internet kullanıcısının Tor ile erişiminin olduğu kısmı geride bıraktık. Charter web olarak adlandırılan özel erişim seviyesine, yalnızca belirli router cihazlar ile girebilirsiniz. 
Dünyada çok az kimsenin erişiminin olduğu 'closed shell system' olarak adlandırılan bu ulaşım yolu, belirli cihazlar olmadan yapılamaz. Bu cihazlara ulaşmak da kolay değildir. Özel işletim sistemine sahip bu cihazlara, kendine has mimariye sahip CPU monte edilir, onun ardından erişim frekansına girebilirsiniz. Bahsettiğimiz özel cihazlara sahip değilseniz, bu kısma ve daha derinlere erişiminiz yoktur. 
Üzülmeyin, benim de yok.

Closed shell system

Sitelerin uzantısı .clos olarak bilinir. Yukarıdaki ekran görüntüsünde, şifrelenmiş bir .clos sitesi görüyorsunuz. Uygun frekansa girebilecek bir router sahibi olmadığınız için, kriptolu hali normal kullanıcılara bu şekilde görünmektedir. 

Wikileaks belgeleri bu seviyeden çıkmıştır

Dünyayı sarsan Wikileaks belgelerinin kapalı sistemde derlendiği ve üst katmanlara -aramıza- ulaştırıldığı söylenmektedir. Kurucu Julian Assange, dark net için önemli bir figürdür. Gizliliğin seviyesini bu olayla da anlayabilirsiniz. 

Kapalı sistemde neler var?

Yapay zekalı ölüm makineleri, yapay zeka işlemcileri, GGGEQP işlemcileri, Tesla’nın planları, kristarilize güç kontrolörleri, hava durumunu değiştirebilen cihazlar, gizli HAARP projeleri, Atlantis’in yeri ve hakkındaki gizli araştırmalar hatta Atlantis’in bulunduğu yerin detaylı konumları, özel üretim motorların planları, Tanrı’nın olduğunu kabul etmeyenler ve ispatları, masonlar, illuminati, gizli algoritmalar ve hesaplamalar, global terör ağı, global cinayet ağı, global uyuşturucu ağı, global insan ticareti ağı, süper bilgisayarlar ve yapay zekalar bu düzeyde yer alan içeriklerin bu düzeyde yer aldığı iddia edilir.

10. Henüz ulaşılamayan 'Mariana Çukuru' ve daha da derinleri

Henüz ulaşılamayan 'Mariana Çukuru' ve daha da derinleri
Dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru'ndan adını almış bu düzey için birçok iddia vardır. Henüz ulaşılamamasının sebebi, günümüz bilgisayar teknolojisinin bunun için yetersiz olmasından gelmektedir. Kuantum ile çalışan bilgisayarlar ile Marianas web'e girilebileceği söylenir. 
Bu düzey için, 'eğer bir gün ulaşılabilirse, internetteki savaş bitecektir' denir. 

Seviye 6

Deep web dünyasında bilinen en tehlikeli seviye olduğu söylenir. 

Seviye 7 (The Fog/Virus Soup)

Savaş bölgesi olarak tabir edilen bu bölge, Marianas ve seviye 6 gibi, hakkında hiçbir şey bilinmeyen, ancak teorilerde yaşayan bir düzeydir. Savaş bölgesi olarak adlandırılmasının sebebi, herkesin 'seviye 8'e başka kimsenin çıkmamasını istediği için savaşacak olmasıdır.

Seviye 8 (The Primarch System)

Bu düzey, internetin son noktasıdır. Günümüzde herhangi bir kişinin ya da devlet organizasyonunun bilmediği bir 'Primarch sistem' tarafından kontrol edilmektedir. Seviyenin tepkisiz olduğu, ve internet dünyasına değiştirilemeyen komutlar gönderdiği ifade edilir. Primarch sistem hakkında yerli kaynaklar arasında bilgi bulunmamakla birlikte, standart seviye 8 tanımları dışında yabancı kaynaklarda da herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

11. Deep web'in ticaret merkezi 'Silkroad'

Deep web'in ticaret merkezi 'Silkroad'
'Şimdiye kadar görülmüş en karışık ve en illegal pazar yeri' olarak ifade edilen Silk Road, birçok uyuşturucu satıcısının, birçok kaçakçının yüzlerce kilogramlık satışlar yaptığı bir merkez haline geldi. 

Kurucusu yakalandı: Ömür boyu hapis cezası ile yargılanıyor

Toplamda 1.2 milyar dolarlık bir satış gerçekleştirilen bu site, Ross Ulbricht tarafından kurulmuştu. Ulbricht'in, 18 milyon dolar değerinde Bitcoin'i bu site üzerinden elde ettiği tahmin ediliyor. Anonim kimliğini koruyamayarak yakalanan Silk Road kurucusu, Mannathan'da görülen davada suçlu bulundu. İpek Yolu'nu kurmak, uyuşturucu satışı yapmak gibi suçlardan yargılanan Ulbricht'in en az 30 sene hapis cezası alacağı iddia ediliyor. 
Yukarıdaki resimde sol menüde, sitede hangi ürünlerin satıldığını görebilirsiniz. Fiyatlandırmaları ise BTC olarak verilmiş ve takip edilmemeniz için, şifrelenmiş dijital para birimi Bitcoin ile ödeme yapabiliyorsunuz.

12. Bir deep web efsanesi: Kiralık katiller

Bir deep web efsanesi: Kiralık katiller
Web'in derin tarafı konuşulduğunda, akla ilk gelenler insanın midesini kaldıran yetişkin içerikler, uyuşturucu ve silah satışlarıdır. Ve bunların dışında kiralık katiller... 
Yukarıdaki resimde, bir kiralık katilin sitesini, aynı zamanda 'tarifesini' görüyorsunuz. Ödemeleri % 50 iş öncesi, % 50 de iş sonu alan bu kişi, gazetecileri, paparazzileri, devlet görevlilerini öldürebileceğini belirtmiş.
Ancak bu tarz ilanların ciddi bir kısmının arkasında 'federaller' olduğunu söyleyenlerin sayısı da az değil.

13. Kiralık katiller, pornografik içerikler, uyuşturucu, yasaklı belgeler, uzaylı fotoğrafları...

Kiralık katiller, pornografik içerikler, uyuşturucu, yasaklı belgeler, uzaylı fotoğrafları...
% 95'inden fazlası illegal, yine o orana yakın bir kısmının da pornografik (ancak herhangi bir VPN ile girilebilecek, herkes tarafından bilinen +18 sitelerde yer alamayacak iğrenç kategorilerde) içerikten oluştuğu bu dünya, her ne kadar 'illüminati ve gizli oluşumlar, Nazi belgeleri, şikeli maçlar, planlar, olaylar olaylar' gibi anlata anlata bitirilemese de...
Standart internet kullanıcıları, özellikle de İngilizce bilmeyen, orada hangi dizinler ile hangi portallara giriş yapacağının farkında olmayan, kısacası ne aradığını ve ne amaçla orada olduğundan habersiz kişiler için deep web nedir? Muhtemelen yukarıdaki gibi. 

Son olarak, bu konudaki çoğu yazıda belirtildiği üzere, ben de deep web'e giriş yapmanızı tavsiye etmiyorum. Zira az orandaki işe yarar sayılabilecek içeriğe ulaşmak için dahi, gerekli yönlendirme dizinlerini bulmanız çok zamanınızı alır, ve vaktiniz boşa geçmiş olur. Ancak yerin altında böyle bir dünya var. Bilmekten tabii ki bir zarar gelmez. 

kaynak : onedio.com
DEVEMINI OKU →

Popüler Yayınlar